Welcome to Our Website

Turkcell “Türkiye Yüzyılı”nı “Dijitalin Yüzyılı” yapmak için çalışıyor

Koç, yaptığı değerlendirmede, sektörün 2023 yılı ile Turkcell bünyesinde yapılan çalışmalar ve hedeflere ilişkin bilgi verdi.

Sektördeki küresel tablo hakkında değerlendirmelerde bulunan Koç, haberleşme teknolojilerinin ve altyapılarının hızla gelişmesinin, dijital dönüşümü tüm sektörlerin gelecek vizyonlarını belirleyen kilit unsur haline getirdiğine işaret ederek, bu sürecin hem hükümetlere hem şirketlere hem de bireylere büyük fırsatlar sunduğunu, yapay zeka, nesnelerin interneti, blok zincir gibi yenilikçi alanların günlük yaşamdaki ağırlığını artırdığını söyledi.

“20. yüzyılın başlarında, ilk ortaya çıktıklarında ‘Atsız Taşıyıcı-Horseless Carriage’ olarak adlandırılan arabaların, zaman içerisinde ‘Sürücüsüz Araçlar’a evrildiğine şahit olduk. Ancak o araçların yazılım eksiklikleri nedeniyle ‘Atlı Taşıyıcı’yı yani at arabasını tanımadığını da gördük.” diyen Koç, şunları kaydetti:

“Otonom araç teknolojileri gibi pek çok yeni teknoloji, geliştikçe hayatımızda daha fazla yer alacak ve bizler bu yeniye de alışacak, normalleştirecek, hayatımızın değişmez parçalarından biri haline getireceğiz. Bu süreçte insan odaklı bir yaklaşımı benimseyen şirketlerin bir değil, birkaç adım öne çıktığına şahit olacağız. Dünyadaki örneklere baktığımızda da gerek telekomünikasyon gerekse diğer sektörlerde bu bilinçle hareket eden şirketlerin daha başarılı olduğunu görüyoruz. Son iki yılda dijital dönüşüm girişimlerinin kapsamının ve hedeflerinin genişletildiğini de söyleyebiliriz. Bu noktada ‘insan odağı’, firmalar arasındaki farkı oluşturan ana etmen olarak ön planda olmaya devam edecek.”

“Günümüzde, sektörün karşı karşıya olduğu riskler de hızla dönüşüyor”

Koç, Türkiye’nin 2023’e yaşanan büyük deprem felaketi ile girdiğini anımsatarak, Kahramanmaraş merkezli depremlerin bu yıl tüm planları değiştirdiğini dile getirdi.

Depremzedelerin yanında olmanın, yaralarını sarabilmenin öncelikleri haline geldiğine işaret eden Koç, bu süreçte telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren şirketler olarak, başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla dirsek dirseğe çalıştıklarını, tüm imkanları seferber ederek depremzedeler için pek çok çalışma yürüttüklerini hatırlattı.

Koç, 2023’te sektörün öncelikli konuları hakkında şu bilgileri verdi:

“2023’te sektörün öncelikli konularını, iş gücü kültürü ve kapsayıcılık anlamında yapılan çalışmalar, sürdürülebilirlik gündemi, dijitalleşme ve altyapı güçlendirme çalışmaları şeklinde özetleyebiliriz. Hızla değişen ve küresel belirsizliklerin hakim olduğu günümüzde, sektörün karşı karşıya olduğu riskler de hızla dönüşüyor. Hem küresel anlamda hem de ülkemizde telekom operatörlerinin veri güvenliğine, özellikle de siber güvenliğe güçlü bir şekilde odaklanması gerektiği bir diğer önemli başlık.

Müşterilere basit ve güvenli dijital ‘self servis’ deneyimler sunmak da sektörün masadaki gündemleri arasında bulunuyor. 2023’ün gündemleri arasında bulunan, ekonomik dalgalanmalar, artan iş yapma ve sermaye maliyetleri ile birlikte jeopolitik gerilimlerin yükseldiği bir sene olarak kaydedildi. Önümüzdeki yılın 2023’ten daha parlak olacağına inanıyorum. 2024’te, 5G, büyük veri, siber güvenlik, yapay zeka, nesnelerin interneti, blok zincir, sürdürülebilirlik gibi başlıklar hayatımızda olmaya devam edecek.”

“2024’teki önceliklerimizin başında çevresel sürdürülebilirlik geliyor”

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 2023 çalışmaları ve 2024 hedeflerine ilişkin bilgi verdi.

2023’te enflasyonist ortamın devam etmesine karşın, yeni ekonomi politikalarının, orta vadeli programın güven arz etmesi ve enflasyonla mücadelenin öncelik kazanmasının piyasada olumlu etkiler yarattığına dikkati çeken Koç, şunları söyledi:

“Böylesine zorlu bir döneme rağmen, içinde bulunduğumuz süreçte bireysel ve kurumsal tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını odağımıza alarak geniş bir yelpazede dijital hizmetler sunmaya devam ettik. Turkcell’in üçüncü çeyrekte sergilediği yüksek performans, şirketimizin güçlü iş modelini ve müşteri memnuniyeti odaklı teknolojik kapasitesini kanıtlar nitelikte. Grup gelirlerimiz yıllık bazda yüzde 77,3 büyüyerek 26 milyar TL, FAVÖK ise yüzde 88,9 oranında artarak 11,3 milyar TL oldu. Net karımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 128,7 artışla 5,5 milyar TL olarak gerçekleşti. 2024 yılındaki önceliklerimizin başında çevresel sürdürülebilirlik geliyor. Turkcell, iklim krizinin büyüklüğünü çok önceden fark eden ve bu alana büyük yatırımlar yapan bir şirket. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe bilim temelli hedefleri, Science Based Targets Initiative (SBTi) tarafından onaylanan tek şirket olmanın gururunu yaşıyoruz.

Artan enerji ihtiyacımızı karşılarken hem sürdürülebilirlik stratejisiyle uyumlu hem de maliyet avantajı yaratan bir kaynak olarak kendi üretimimiz olan yenilenebilir enerjiye yöneliyoruz. Tükettiğimiz enerjinin tamamını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı hedefliyoruz. Birleşmiş Milletler’in 78’inci Genel Kurulu kapsamında New York Borsası’’nda gerçekleşen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Yatırım Forumu’nda (SDG Investment Forum) sürdürülebilirlik alanındaki stratejimizi anlattık. İklim değişikliğine karşı daha dayanıklı olma çabalarımız ve iklim değişikliğine bağlı risk ve fırsatlarımızı ortaya koyan ilk TCFD (Task Force on Climate Related Financial Disclosures – İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü) raporumuzu yayınladık. COP28 kapsamında düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Yatırım Forumu’nda ilk kez tanıtılan ‘İklim Hedeflerine Ulaşmak İçin Kurumsal Yatırımlar’ raporunda, Turkcell’in sürdürülebilirlik çalışmalarının örnek olarak gösterilmesi de bizi ayrıca gururlandırdı. Turkcell olarak yüzde 100 yenilenebilir enerji sertifikalı kaynakları kullanmanın yanında, bu alandaki yatırımlarımıza da hız katıyoruz.”

Koç, bu kapsamda 2021’de satın aldıkları 18 MW kurulu güce sahip rüzgar enerji santrali ile ilk adımı attıklarını hatırlatarak, “Yatırımlarımıza güneş enerji santralleri ile devam ediyor, 3 yıl içerisinde 300 MW’lık kurulu güce ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yatırımların ilk fazında 54 MW kurulu gücü önümüzdeki yılın ilk yarısında açmayı planlıyoruz. 2026 itibarıyla Turkcell’in toplam enerji tüketiminin yüzde 65’ini kendi yeşil enerji kaynaklarımızdan karşılamayı hedefliyoruz.” dedi.

“Gelecek dönemde pazardaki konumumuzu güçlendireceğiz”

Koç, 2024’teki hedeflerinden birinin de Türkiye’nin dijital egemenliğindeki öncü konumunu daha da ileriye taşımak olduğuna vurgu yaparak, “Her zaman söylediğim gibi, hedefimiz Türkiye Yüzyılı’nı ‘Dijitalin Yüzyılı’ yapmak.” dedi.

Bunun için çok katmanlı bir stratejiyle ilerleyeceklerini, üstyapıda rekabeti büyüteceklerini bildiren Koç, yeni nesil haberleşme altyapılarının yanı sıra aynı zamanda mevcut karasal altyapıların geliştirilmesinin de radarlarında olmaya devam edeceğini söyledi.

Koç, “Alternatif altyapılar üzerinde çalışacağımız ve bunun ilk örneklerini göreceğimiz bir yıl olmasını umuyoruz. Gelecek dönemde Turkcell’in gelişmiş teknolojik yetenekleri ve inovasyon gücü sayesinde pazardaki konumumuzu güçlendireceğiz. Bu noktada, akıllı cihazlara ileri teknolojik altyapı ve güvenli mobil bağlantı sağlamayı önemsediğimizi de belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.

Dijital müzik platformları fizy’nin, Togg’un T10X modeline özel olarak entegre edilmesi gibi mobilite ekosistemi adına değerli adımların devamının geleceğini aktaran Koç, Turkcell’in teknoloji altyapısını akıllı cihazlara entegre ederek dijital dünyaları birbiriyle bağlamanın öncelikleri arasında olmaya devam edeceğini anlattı.

“Turkcell olarak, toplum için daha etkin, güvenli bir dijital gelecek için çalışıyoruz”

Koç, Turkcell olarak, toplum için daha etkin, güvenli bir dijital gelecek için çalıştıklarına vurgu yaparak, “Tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte Turkcell’i ülkemizin teknoloji dönüşümünün liderliğine taşırken, çevre ve insan odaklı yaklaşımımızdan da vazgeçmeyeceğiz. 2024’te de hem teknoloji alanında hem sosyal fayda anlamında çalışmalarımız hız kazanacak. Bir yandan yerli ve milli teknolojilerle Türkiye’nin dijitalleşme süreçlerini hızlandırıp diğer yandan deprem bölgesindeki faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Turkcell’in #UnutmakYok sloganıyla depremzedelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“TV+’ın IPTV aboneleri 1,4 milyona ulaştı”

Koç, 2023’te GSM sektörünü destekleyen kategorilerden de bahsetti.

Dijital ürün ve servislerin, sektörün taşıyıcı kolonları haline gelmeye başladığına dikkati çeken Koç, ekosistemlerindeki TV+, fizy, BiP ve lifebox, gibi dijital OTT servislerin tekil ücretli kullanıcı sayısının yıldan yıla yüzde 20 büyüyerek 5,8 milyona ulaştığını bildirdi.

Koç, BTK verilerine göre ikinci çeyrekte pazar payını artıran tek platform olan TV+’ın IPTV abonelerinin 1,4 milyona ulaştığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Şirketlerin dijitalleşme ihtiyaçlarına yönelik olarak uçtan uca özelleştirilmiş projeleri ile veri merkezleri ve bulut servislerinin de katkısıyla Turkcell Dijital İş Servisleri’nin gelirleri üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 76 artarak 1,8 milyar TL’yi aştı. Türkiye’nin dijital finansal hizmetler platformu Paycell yine üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 112,3’lük bir artışla gelirlerini 518 milyon TL’ye taşıdı. Paycell’in bayrak gemisi ‘Sonra Öde’nin hacmi geçen yılın aynı dönemine göre 2,6 katına gelerek 2,5 milyar TL hacme ulaştı. Paycell ayrıca üçüncü çeyrekte Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarında Financell işbirliğiyle ‘Paycell Alışveriş Limiti’nin lansmanını gerçekleştirdi. Öte yandan farklı alanlarda hizmet veren müşterilere erişimini artıran Financell’in kredi portföyü 5,7 milyar TL’ye yükseldi. Yeni ürün, projeler ve ortalama faiz oranlarının artışı ile Financell’in yıllık bazda gelirleri yüzde 103,7 büyüyerek 516 milyon TL’ye ulaştı.”

“Önümüzdeki birkaç yıl, ‘yeni gerçekleri’ kabul etme yılları olacak, artık geriye dönüş yok”
Koç, 2023’ten geçmişe bakıldığında değişen teknolojiler ve tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişime ilişkin de değerlendirmede bulundu.

Gelişen dijital teknolojilerin, tüketici alışkanlıklarını değiştirme hızının katlanarak arttığına dikkati çeken Koç, sözlerini şöyle tamamladı:

“Detaylandırmak gerekirse, internet üzerinden yapılan alışverişin toplam hacimdeki payı büyüdü. Ticaret platformları, geniş ürün yelpazesi ve çeşitli ödeme seçenekleri ile tüketicilere kolaylık sağladı. Mobil uygulamalar ve mobil ödeme sistemleri, alışveriş sürecini hızlandırdı ve kolaylaştırdı. Sosyal medya platformları, markaların ve tüketicilerin etkileşimini daha da artırdı. Şirketler, tüketicilerin çevrim içi davranışlarını ve tercihlerini anlamak için veri analitiği kullanmaya başladı. Tüketiciler, kendi tercihlerine uygun önerilere daha açık hale geldi. Bulut tabanlı hizmetler, dosya depolama, müzik dinleme, video izleme gibi birçok alanda tüketici alışkanlıklarını değiştirdi.

Nesnelerin İnterneti (IoT) ile entegre edilen akıllı ev cihazları, enerji tasarrufu, güvenlik ve konfor gibi faktörlerle tüketici davranışlarını şekillendirdi. Bu durum, şirketlere ve markalara, tüketicilerle daha etkileşimli ve anlamlı ilişkiler kurma fırsatı sundu. 2024’te artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR), yapay zeka (AI), robotik, bulut bilişim, nesnelerin interneti (IoT) gibi başlıkların öne çıkması bekleniyor. Önümüzdeki birkaç yıl, ‘yeni gerçekleri’ kabul etme yılları olacak, artık geriye dönüş yok. Bu da doğal olarak risk yönetiminin önemini artıracak. Biz de Turkcell olarak, kullanıcılarımıza yeni teknolojileri ulaştırmak ve şirketlerin dijitalleşmesine katkı sağlamak için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. En önemlisi ise tüm bu hizmet ve servislerin ‘güvenli’ bir şekilde sunulmasının önceliğimiz olduğunu da ifade etmek isterim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

....